Fransız ekonomisinin Uberleşmesi: İstihdam üzerinde olumlu bir etki var, ancak kalıcı olacak mı?

Fransız ekonomisinin Uberleşmesi: İstihdam üzerinde olumlu bir etki var, ancak kalıcı olacak mı?
 Fransa, “işbirliği ekonomisi” alanında faaliyet gösteren 50’nin üzerinde şirketi ile Avrupa’da bu alanda lider ülkelerden birisidir.
 2012 öncesinde, geleneksel sektörlerde arz ve talep arasında bir dengesizlik mevcuttu. Büyük Paris bölgesinde taksiler ve otel sektörü için neredeyse tekele yakın durum mevcuttu; son 70 yılda sadece 4.000 yeni taksi ruhsatı çıkarılmıştı ve Paris’te 7.000 odalık bir otel açığı vardı
 2012’den sonra Uber ve AirBnB’nin gelmesi ile birlikte, Paris’te otellerin doluluk oranı istikrara kavuştu (son saldırılara kadar) ve 2009 yılından bu yana 45.000 özel kiralık araç filosu oluştu
Büyük Paris Bölgesinde özel kiralık araç filolarının oluşması taksi şirketi iflaslarını büyük ölçüde dengeliyor
Fransa’da taksi şirketi iflasları Ağustos 2015 ile Ağustos 2016 sonu arasındaki bir yıllık dönemde neredeyse yüzde 60’lık bir artış ile 141’den 224’e çıktı ve ortalama olarak 3,38 iş kaybına yol açtı. Büyük Paris Bölgesinde, 2013 ile 2016 yılları arasındaki taksi iflasları ise yüzde 135 artış kaydetti ve Fransa’daki toplam taksi iflaslarının yaklaşık dörtte birini oluşturdu. Öte yandan, özel kiralık araç filolarının 2013 yılından bu yana yedi kat artarak Ağustos 2016 sonu itibariyle 14.404 girişimciye ulaştı ve 12.964 kişilik istihdam yarattı. Fransa’da özel kiralık araç filosu oluşumunda Büyük Paris Bölgesi en fazla artışı yaşarken, söz konusu dönemde 9,5 kat artış kaydetti ve payı yüzde 78’e çıktı (Ağustos 2016 itibariyle). Fransa’da taksi iflaslarına ilişkin veriler ile özel kiralık araç filosu oluşumuna ilişkin verilerin karşılaştırması piyasaya özel kiralık araçların girişinin sektördeki iflasları büyük ölçüde karşıladığını göstermektedir. (bir şirket için önemli bir yaş olan üç yıl geçtikten sonra bile) Böylelikle, Fransa’da Eylül 2015 ile Ağustos 2016 arasında 12.000 araçtan fazla bir filo oluşturulmuştur.
Paris’te geleneksel otelcilik sektörü, saldırılara kadar Airbnb’nin gelişine daha ılımlı cevap verdi

2012 yılında Airbnb Fransız başkentine gelmesine rağmen, otelcilik sektöründeki iflaslar 2012 ile 2014 arasında yüzde 58 ile sert bir düşüş kaydetti. Bu düşüş Airbnb yoluyla sunulan oda sayısı sekiz kat artmış olmasına rağmen gerçekleşti. Paris’te otel odası arzı yetersiz olduğu için, bu ekstra arz sadece boşluğu doldurmaya yetti.

Bununla birlikte, 2015 yılında, bu dinamik tersine dönmeye başladı ve sektördeki şirket iflasları yüzde 117 gibi sert bir artış kaydetti. Yılın başındaki ve sonundaki terör saldırıları Paris’teki konaklamaları ciddi oranda sekteye uğrattı ve (Haziran 2015 ile Haziran 2016 arasında) hava trafiğinde yüzde 3’lük bir artış yaşanmasına rağmen konaklamalarda yaklaşık 5 puanlık bir düşüş yaşandı. Airbnb’nin mutlaka bu aradaki farktan bir pay aldığı düşünülmektedir. Zira Ağustos 2016 sonu itibariyle Airbnb odalarının sayısı iki katına çıkarak 55.000’e ulaşmıştır.

Geleneksel otelcilik sektörü üzerindeki bu baskıyı karşılamak için, hükümet bu merkezleri daha sıkı kontrol altına almayı planlamaktadır. Potansiyel önlemler arasında kiralama şirketlerinin ilave gelirlerinin vergilendirilmesi, bir konutun kiralama için kullanılabileceği gün sayısının sınırlandırılması ve özel kiralık araçlar ile taksi statüleri arasında erişim koşullarının uyumlu hale getirlmesi yer almaktadır. Ancak, özel kiralık araç filosunun yüzde 10 azaltılması halinde, Fransa’da yaklaşık 2.600 kişi işini kaybedecektir.

Fransa’da Şirket İflasları: 2017 yılında daha da düşecek mi?

Nisan ve Mayıs 2017’de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimleri Fransız girişimciler arasında belirsizliğe yol açıyor. Yatırım kararlarının 2017 yılının daha geç aylarına kadar erteleyebilirler. Yatırım sermayesinin korunmasına yönelik bu tutum en azından kısa vadede şirketler için faydalı olacaktır. 2016 yılı çok az iyi işaretler vermiştir ve Coface iflaslarda 2016 yılı için yüzde 3,8 ve 2017 yılı için de yüzde 1 daha düşüş olacağını tahmin etmektedir.

2016 yılının üçüncü çeyreğinde, 58.970 şirket iflası kaydedilmiştir. Bu yıllık bazda yüzde 1’lik bir düşüş anlamına gelmektedir. Öte yandan, bu iflasların maliyetleri (yüzde 2 artışla 3,78 milyar €’a ulaşmıştır) ve kaybedilen iş sayısı (yüzde 1,4 veya yaklaşık 186.000 kişilik artış) bir yıl önceye göre artış kaydetmiştir. Bu eğilim iflas eden şirketlerin ortalama büyüklüğünün arttığını göstermektedir; yüzde 1,2 artış ile ortalama ciro 543.000€ olarak kaydedilmiştir. Bu eğilim, iflas eden şirketlerin ortalama büyüklüğünün (cirosunun) yüzde 25 artış gösterdiği metal sektöründe daha somut bir şekilde görülmektedir.

Aynı zamanda, şirketler daha sağlam hale gelmiştir. İflas eden bir şirketin ortalama yaşı 2011 yılından bu yana en yüksek düzey olan 79,75 aya ulaşmıştır. Bu durum, uygun finansman koşullarından ve sağlıklı kar marjlarından (2017 tahmini yüzde 31,6) kaynaklanmaktadır.

Son olarak, iflaslar bakımından bu çeyrekte en fazla öne çıkan üç sektör şunlardır:

 Tekstil-hazır giyim, gıda işleme ve taşımacılık. Tekstil-hazır giyim sektörü son bir yıllık dönemde yüzde 15,5 artış ile iflaslarda en fazla artışın kaydedildiği sektör olmuştur. Bu sektör özellikle Inditex gibi devlerin yol açtığı rekabet artışından ve internet satışlarından kötü etkilenmiştir;

 Son iki çeyrektir özel tüketimdeki durgunluktan etkilenen kasaplar ve fırınlar, gıda işleme sektöründeki zorlukları yüksek düzeyde yaşamaktadır;

 Taksi iflaslarındaki artışlar taşımacılık sektörünü zayıflatmıştır