Latin Amerika: İmalat sektörü ihracatı neden halen cansız?
Latin Amerika: İmalat sektörü ihracatı neden halen cansız?
Latin Amerika’nın ihracatını eskiden Çin’in büyük hammadde iştahı veuluslararası fiyatlardaki yükselişler destekliyordu
İmalat sektörü ihracatı son yirmi yıldır genel olarak zayıf bir performans kaydetti
Analiz edilen altı ülkedeki (Arjantin, Brezilya, Meksika, Kolombiya, Şili ve Peru) performansı zayıflatan faktörler yüksek işgücü maliyetleri, kötü altyapı ve sınırlı ticaret anlaşmaları olarak tespit edilmiştir
Yakın gelecekte imalat sektörü ihracatında güçlü bir sıçrama beklenmiyor
Önümüzdeki birkaç yıl dış ticaretin Latin Amerika ekonomilerinde büyümeye katkıda bulunan ana etken olması olası görünmüyor
2014 yılına kadar Çin’in büyük hammadde iştahı ve uluslararası fiyatlardaki yükselişler Latin Amerika’nın ihracatını sürüklüyordu. Bölgenin zengin doğal kaynakları, müreffeh emtia döneminde ekonomik kazanımlar getirmişti. Ancak bu gidişat aynı zamanda bölgedeki birçok ülke için kurlar üzerinde artış baskısı yaratarak imalat sektöründeki rekabet gücünü azalttı.
Genel olarak, ülkeler ihtiyaç duydukları reformlar için geçmişteki emtia zenginliği döneminin avantajlarından yararlanamadılar. Şu anda aşılmayı bekleyen ciddi zorluklar mevcuttur ancak kamu kaynakları azalmıştır. Aşağıda sıralanan sorunlar kısa ve orta vadede performansı zorlayacaktır:
Kurlarda son zamanlarda yaşanan değer artışları ve işgücü maliyetlerinde bir azalma olmaması sebebiyle fiyat rekabetçiliğinde büyük iyileşmeler olmayacaktır,
Küresel faaliyetin yakın gelecekte canlı bir artış kaydetmesi beklenmemektedir,
Yolsuzluk skandalları ve iyi tanımlanmış bir düzenleyici çerçeve eksikliği göz önüne alındığında altyapı darboğazlarının aşılması güç olacaktır,
Korumacılık küresel ölçekte artmaktadır ve önemli ticaret bölgeleri ile ticaret anlaşmalarının yapılması olası görünmemektedir.
İmalat sektörü: Son yirmi yılda kaydedilen zayıf performans ve sofistike olmayan ürünlerin hakimiyeti
Analiz edilen altı ülke için imalat sektörü ihracatlarının gelişimi için değer bakımından bir artış olduğunu ortaya koymaktadır. Bir bütün olarak, birincil ürün ihracatının gelişimi mamul ürün ihracatının gelişiminden daha önemli olmuştur. Bazı ülkelerde hammadde ihracatının baskınlığı temel olarak hammadde fiyatlarındaki artıştan (2014 ortalarına kadar) ve beraberinde reel kurlardaki değer artışlarından, ücret artışlarından ve bazı durumlarda ilave vergilerden kaynaklanmıştır. Tüm bu etkenler son on yıllık dönemde imalat sektörünün rekabet gücünü etkilemiştir. İmalat sektörü ihracatı GSYGH’ya oran bakımından önemli artışlar kaydetmemiştir. Her ne kadar bu eğilim 2015 yılında tersine dönse de, imalat sektörü ihracatının GSYH’ya katkısı neredeyse altı ülkenin tamamında artmıştır. Bölgede imalat sektörü ihracatının baskın konumda olduğu tek ülke olan Meksika’da, 2005 yılında imalat sektörü ihracatının GSYH’ya katkısı yüzde 19 düzeyinde iken 2015 yılında yüzde 27’ye yükselmiştir. Diğer ekonomilerde, imalat sektörü ihracatı 2015 itibariyle GSYH’nın %5’ten azını oluşturmuştur.
İmalat sektörü ihracatının gelişimi döviz kuru hareketlerinden nispeten etkilenmemiştir. Bölgedeki ülkeler emtia ihracatına ağır bir şekilde bağımlı iken, emtianın toplam ithalat içindeki temsil oranı genellikle çok yüksek değildir. Uluslararası birincil ürün fiyatlarında 2014 yılından itibaren yaşanan sert düşüşü döviz kurları üzerindeki değer kaybı baskıları izlemiştir.